top of page

ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi

Sağlıklı ve güvenli gıdaların üretimi ve temini, sağlıklı beslenmenin en temel ve vazgeçilmez unsurudur. Bu amaçla günümüzde üreticiler, işleyiciler, taşıyıcılar, toptan ve perakende satış kuruluşlarının dahil olduğu çeşitli gruplar, akademisyenler ve resmi makamlar tarafından çeşitli kontrol yöntemleri ve yaklaşımları geliştirilmiştir. Eski yaklaşımlarda güvenli gıda üretiminin gerçekleştirilmesi için alınan önlemlerin genellikle son üründeki kontroller temelinde değerlendirildiği görülmektedir. Son ürünlerde yapılan kontrol uygulamaları, ürünün son halinde mevcut hataları ve tehlikeleri göstermektedir.

Günümüzde güvenli gıda üretimi için hammaddeler, katkılar, yardımcı diğer maddeler ve ambalaj malzemelerinin üretiminden başlayarak tedarikçilerin seçimi ve değerlendirmesini, işletmeye kabulünü, üretim aşamalarını, son muhafaza ve sevkiyat dahil olmak üzere kontrol altında tutan bir yaklaşımın gerekliliği ortaya çıkmıştır. HACCP (Hazard Analysis and Critical Control Points – Tehlike Analizleri ve Kritik Kontrol Noktaları) Sistemi bu yaklaşımlardan birisidir. Çeşitli ülkelerin ilgili resmi organları ve ulusal standart kuruluşları HACCP Sistemi’ne yönelik önemli düzenlemelere gitmişler ve standartlar yayımlamışlardır. HACCP kavramının ortaya çıkışının 30 yıldan fazla bir geçmişe sahip olmasına ve kavramın uluslar arası geçerliliğinin bulunmasına rağmen, bu zaman zarfında HACCP Sistemi için dünyaca kabul görecek ortak ve kapsamlı bir standart oluşturulamamıştır.

ISO 22000 Standardı’ nın temel yaklaşımı, tüketicinin gıda kaynaklı hastalıklara maruz kalmaması için geliştirilmiş, gıda zinciri içerisindeki tüm prosesleri altyapı, personel ve ekipman gibi tüm etkileyenleriyle birlikte kontrol altında tutan önleyici bir sistemin kuruluşlarda uygulanmasıdır. Kuruluşlarda Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi uygulamaları üretim kontrolü, ürün kontrolü, ekipman kontrolü; bakım ve genel hijyen uygulamaları; personel ve ziyaretçi hijyeni; taşıma, depolama, ürün bilgisi; eğitim, tedarikçi seçimi ve değerlendirmesi; eğitim, iletişim ve benzeri konuları kapsamaktadır.

Üründe proses (süreç) hatalarından kaynaklanabilen, tolere edilemeyecek risklerin odaklarını belirleyen, ürün kalitesini ve tüketici sağlığını güvenceye alan sistem temel hedeftir. Ürün, tasarım, üretim ve kalite kontrolde gıda güvenliği denetimleri, potansiyel tehlikeyi belirleyici ve çözümleyici rol oynamaktadır. Temelde ISO 22000 sadece gıda güvenliğini değil, duyusal ve besleyici kalitedeki artışı da sağlayıcı rol oynarken endüstriyel üretimde, servis ve hizmet uygulamalarında da kalite güvencesinin de temel ve vazgeçilmez bir parçasını oluşturmaktadır. Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’nde üretim ve sonrasında herkese sorumluluk verilmekte ve daha çok katılım ile iyi bir motivasyon sağlanmaktadır. Ayrıca kaynaklar daha etkin kullanılıp, kayıplar azaltılarak verimlilik artırılmakta ve işletme toplam kalite sistemine doğru yönelebilmektedir.

 

Gıda endüstrisinde her birim kendi kontrolü altında iken gıda güvenliğini sağlayacak koşulları gerçekleştirmelidir. Ön gereksinim programları (Prerequisite Programmes-PRPs), Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’nin sağlam temellere oturmasını sağlayan programlardır. Geleneksel olarak GMP, GHP, GLP, GAP ve benzer diğer kavramlar çerçevesinde gerçekleştirilen bu koşullar ve uygulamaları, günümüzde etkin HACCP planlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında, güvenilir gıda üretiminde ön gereksinim olarak kabul edilmektedir. Ön gereksinim programları, güvenli gıda üretimindeki temel çevresel ve üretim koşullarının kontrol altına alınmasını sağlamaktadır. Yaygın olarak kullanılan bazı ön gereksinim programları GMP, GHP, GAP olarak sıralanabilir.

ISO 22000 GIDA GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİNİN FAYDALARI

  • Daha etkili ve dinamik gıda güvenliği tehlike kontrolü sağlar.

  • Gıda kaynaklı hastalıkların azaltılmasını sağlar.

  • Müşteri sadakati ve memnuniyetini artırır.

  • Ön gereksinim programlarının sistematik yönetimi ve kontrolünü sağlar.

  • Ürün geri dönüşü gibi hususların engellenmesi ile kalitesizlik maliyetlerinde düşüş sağlar.

  • Gıda endüstrisi zincirinin tüm halkaları arasında iletişimin desteklenmesi ve organizasyonunu sağlar.

  • Kaynak optimizasyonu sağlar ve personel yeterliliğinde artış görülür.

  • Çalışma ortamının iyileşmesine katkıda bulunur.

  • Dokümantasyonun iyileştirilmesi ve izlenmesinde kolaylık sağlar.

  • Daha iyi planlama sağlar.

  • Resmi denetimlerde karşılaşılan sorunların en aza indirilmesini sağlar.

  • Kanunlara uyumluluğu sağlar.

  • Gıda güvenliğine gösterilen özenin müşterilere kanıtlanması ve pazar payının artırılmasına katkıda bulunur.

  • Tedarikçi olarak yurtdışı pazarlarda diğer kuruluşlarla uyum ve dış pazarda daha etkin pazarlama sağlar.

  • Ekonomik büyüme ve kalkınma için potansiyel artışı görülür.

bottom of page